Facebook
From Azra Gülümseyen, 1 Year ago, written in Plain Text.
Embed
Download Paste or View Raw
Hits: 166
  1. Yıllar yılları kovalarken , eskimiş eşyalar zihnimizde harita oluştururken , hiç anmadığınız bir anda gelen düş perisi bizi karanlık yetimhaneye götürmüştü.
  2. Veronica Rita Glory 1 Ocak 2004' de Milano , Kuzey İtalya'da bulunan Lombardiya bölgesinde kendi ismini taşıyan Milano şehrinin uzun ve kasvetli ağaçlarının arkasına saklanmış eski , minik bir kulübede  gözlerini dünyaya açmıştı. Veronica’nın annesi Elizabeth yıllarca sokaklarda yaşadığı için oldukça hastaydı. Beklenmedik şekilde karnında filizlenen bu çocuğa bakabilecek durumda değildi. Yaşlı gözlerle Veronica’yı Milano’nun alt tabaka yetimhanelerinden birine bıraktı ve asla geri dönmedi. Yetimhanede ki Eliza adlı çalışan yakın zamanda Veronica ismini verdiği üç aylık kızını kaybetmişti. Henüz acısı taze olan Eliza bu bebeği gördüğünde Tanrıdan ona gönderilen bir hediye olduğunu düşündü ve akşam evine vardığında bunu eşi Patrick ile konuştu. Patrick her ne kadar Eliza’nın bu durumdan dolayı etkilenmesinden korksa da onun yüzünde ki ifadeyi görünce umutsuzluk içerisinde teklifini kabul etmişti. Sabahın ilk ışıklarıyla Eliza evden çıkmış ve Yetimhanenin yolunu tutmuştu. Yetimhaneye vardığında ise Müdire Carla ile beş çayı sırasında bu konuyu konuşmuştur ve bunun üzerine Eliza, ,bebeğin sütannesi olmayı kabul etti ardından iki yaşına kadar emzireceğine dair belgeleri ayarladı. Yıllar yılları kovalarken Eliza, artık bebeğe Veronica diye hitap etmeye başlamıştı. Eliza, sık sık yetimhanede küçük Veronica’nın yanında kalıyordu bazı günler ise Müdire Carla’dan izin alarak evine götürüyordu. Eşi Patrick ise evlerine yeni bir bebek gelmesinden dolayı neşeliydi ama son günlerde karısı Eliza’nın ona karşı olan ilgisini kaybettiğini düşünmeye başlamıştı. Veronica, iki yaşına geldiğinde Eliza, Veronica’yı sahiplenmek istedi ama kısa süre önce eşi Patrick’in işten atılması buna mani olmuştu. Artık sütanneye ihtiyacı kalmayan Veronica, Elizayı o günden sonra hiç göremedi. 15 yaşına kadar yetimhanede büyüyen Veronica, oldukça yaramaz bir kızdı. Çok hiperaktif bir o kadarda konuşkandı. Resmen ağzı hiç durmuyordu.Veronica, bir gün erkek arkadaşlarıyla bir iddiaya girdi. İddianın kaybedeni müdire Carla’nın odasına girecek ve çekmecesinde bulunan naneli şekerleri alacaktı. İddiayı Veronica kaybetti fakat bu yaramazlığının onun başına ne kadar büyük bir bela açacağının farkında bile değildi. Veronica, müdirenin odasına girdiğinde arkadaşları kapının önüne sandalye koyup kapıyı kitlemişlerdir. Bu sırada sert rüzgârın etkisiyle yetimhanede ki elektrikler kesilmişti. Karanlıkta önünü hiç göremeyen Veronica istemsiz bir şekilde odayı hızlıca terk etmek için kapıyı ararken müdire Carla’nın masasının üzerinde duran antika cep saatini yanlışlıkla yere düşürdü ve camı kırıldı. Tam bu sırada yetimhanenin elektrikleri geldi ve Müdire Carla odasının önünde duran sandalyeyi fark etti, hızlıca odasına ilerledi. Kapıyı açtığında önce Veronica’yı sonra da yerde duran cep saatini gördü ve sinirden çıldırdı. Bunun üzerine müdire Carla , Veronica’yı bir saniye bile dinlemeden odasına yolladı ve ertesi gün onu Florida daki eski bir yetimhaneye gönderdi.
  3. Florida o zamanlar da sokaklarda ki kötülükleriyle, insanların temiz yemek bulamamasıyla, sürekli patlayan silah sesleriyle ve işsizlik oranıyla anılıyordu. Florida’ya gideceğini öğrenen Veronica, kütüphaneden şehir hakkında bilgi edinmeye çalışıyordu fakat bu konuyla alakalı hiçbir kitap bulamıyordu. Tam bu durumdan yakınırken kütüphane görevlisi Albert Veronica’yı yanına çağırdı. Ve Florida hakkında ‘’Kitaplardan bilgi edinemezsin’’ diyerek ona bir dergi uzattı. Dergiyi baştan sona inceleyen Veronica’nın dikkatini en çok düzenlenen illegal araba yarışları ve şehrin sahil kısmı ilgisini çekmişti. Bir hafta sonra Florida ‘daki yetimhaneye yerleşen Veronica bu yetimhanede oldukça rahattı. İnsanlarla iletişi kurmaktan çekinse bile istediği zaman dışarı çıkıp şehri gezebiliyordu. Ta ki o güne kadar…
  4. O gün Veronica sakin sakin dergisini okurken birden üst kattan yüksek bağırışımalar işitti. Bağırışların geldiği yere doğru parmak ucunda gitmeye başladı. Seslerin geldiği odanın kulpunu çevirip kapısını açtığında şişman bir çocuğun cılız bir çocuk olan Andrew’e zorbalık yaptığını gördü.Veronica oldukça korkmuştu ve ne yapacağını bilemiyordu fakat Andrew’i o durumda bırakarak arkasını dönüp gidemezdi. Masanın dibinde gördüğü sandalyeyi zorlukla kavrayarak şişman çocuğun kafasına geçirdi.
  5. Bu olay sonrasında şişman çocuğun kafası yarıldı, Veronica suçlu bulundu ve on altı yaşına kadar kaldığı yetimhaneden atılıp Florida’nın kirli sokaklarında yaşamaya başladı. Florida’nın çöp kokan sokaklarına alışamayan Veronica asla belli bir yerde duramıyor sürekli yer değiştiriyordu. Yemeğini çöpten bulan Veronica, o akşam yine arka sokakta ki çöpleri karıştırıyordu. O sırada sokağın başından genç bir adam koşarak Veronica’ya yaklaştı ve onun yanından geçerken yere paltonun cebinden ay ve güneş sembolleri içeren bir kolye düşürdü. Veronica ne olduğunu anlamadan yere eğildi ve sağ eliyle kolyeyi kavrayarak cebine attığı gibi önünden mercan yeşili rasta saçlara sahip üzerinde deri ceketi olan bir adam kolyeyi düşüren adamın peşinden koşuyordu. Bu adam Veronica’nın önünden geçerken bir an göz göze geldiler. Bu adam aksiyon içerisinde olmasına rağmen oldukça soğukkanlı ve korkutucu görünüyordu.Veronica bu adam geçtikten sonra olduğu yerde sinmiş bir vaziyette bir süre bekledikten sonra olayın ciddiyetini fark etmiş ve oradan hemen hızlıca kaçmıştır. Bir süre son sürat koştuktan sonra kuytu bir köşeye geçip cebindeki kolyeyi çıkarttı ve kolyeyi incelemeye başladı. Elinde tuttuğu kolye iç içe geçmiş ay ve güneş sembollerinden oluşuyordu. Hiç bilmeyen birisi bile tek bir bakışta ne kadar değerli bir kolye olduğunu anlayabilirdi. Veronica kolyeyi yırtık pantolonunun cebine koydu ve bulunduğu bölgeden daha da uzaklaştı. Bir hafta boyunca insanlardan uzak durmaya çalıştı. Ara sokaklarda gördüğü bazı insanlar sanki kolyenin Veronica’ da olduğunu biliyormuş gibi dik dik suratına bakıyorlardı. Veronica her zaman olduğu gibi ara sokaklarda çöpten yiyecek ararken bir adamın kendisine ‘’Hey hırsız!’’ diye seslendiğini duydu ve korktuğu için hemen koşmaya başladı fakat arkasından koşan adam Veronica’dan çok daha hızlıydı. Kısa bir süre içerisinde Veronica’ya yetişti ve Veronica’nın durması için onu duvara ittirdi. Veronica ne olduğunu anlayamadan adam bir yandan Veronica’nın üzerini arıyor bir yandan da rahat durması için kafasına vuruyordu. Adam Veronica’nın yırtık cebinden kolyeyi bulup aldığı sırada Veronica kendinden geçmeye başlamıştı. Etraf bulanıklaşıyor ve Veronica kendisini bayılacak gibi hissediyordu. Adam Veronica’yı bıraktığı gibi ,Veronica kendinden geçip duvarın dibine yığıldı. Kolyeyi alan adam çok hızlı bir şekilde ara sokağın çıkışına caddeye doğru koşuyordu. Adam caddeye çıkacağı sırada önünde birisi belirdi. Veronica sadece bu kadarını görmüştü o andan itibaren bilincini kaybetmişti. Veronica gözlerini açtığında başında telaşlanmış bir kadın gördü. Bu kadın Veronica’nın kendine geldiğini fark edince oldukça mutlu olmuştu. Belli ki bu tanımadığı kadın kendisine yardımcı olmak için buradaydı. Veronica yılların verdiği yorgunluk ile ve istemsizce gözünden akan yaşlarla birlikte tekrardan uykuya daldı.
  6. Tekrar uyandığında o kadın yine başındaydı. Veronica’nın karşısında duran kadın Adenin sevgilisi olan Noa Rosabell’idi. Pembe saç tonuna ve oldukça tatlı yüz hatlarına sahipti. Veronica yavaşça doğruldu ve kendisine ne olduğunu sordu. Noa sevgilisinin kendisini buraya getirdiğini ve hiçbir şey söylemeden geri gittiğini. Olayları anlatması için onun gelmesini beklemeleri gerektiğini söyledi. Aden’in gelmesini beklerken Veronica ile Noa normal bir şekilde konuşmaya başladılar. O sırada Veronica cebini kontrol etti. Adamın ondan aldığı kolye cebinde duruyordu. Veronica oldukça şaşırmıştı fakat bu durumu Noa ‘ya belli etmiyordu. Yaklaşık üç saat sonra kapının zili bütün evde yankılanıyordu. Noa kapıyı açtı. İçeriye Veronica’nın bakıştığı Aden girmişti. Aden mercan yeşili saçlara sahipti. Üzerinde deri ceket ve ceketin altında düz beyaz bir tişört giyiyordu. Ellerinde siyah deri bir eldiven vardı. Ceketin altında ki beyaz tişört ve eldivenleri kan içerisindeydi. Veronica donup kalmış bir vaziyette Aden’e bakarken Aden ‘’ Beni bekle Veronica’’ dedi. Yüzünde sakin bir gülüşle. Veronica adımı nerden biliyor, neden buradayım, bu kolye de neyin nesi? Gibi düşüncelerle baş başa kalmıştı. Bir süre sonra Aden üzerini değiştirip geri geldiğinde hemen oturup hemen bir sigara yaktı ve aralık dudaklarından çıkan dumanı üfledi ardından olayları anlatmaya başladı:
  7. ‘’Yaklaşık bir hafta önce bana ait olan bir kolye çalındı. Ardından çalan kişiyi tespit edip buldum. Onu kovalarken seninle yüz yüze geldik. Kısa bir süre sonra o kişiyi yakaladım fakat kolyeyi üzerinde bulamadım. Bu durumda bütün oklar seni gösteriyordu Veronica.’’Aden bunları anlatırken Veronica, sakin kalmaya çalışıyor fakat korkudan tir tir titriyordu. Aden devam etti:
  8. ‘’ Ardından senin peşine düştüm. Aslında seni çok rahat bir şekilde yakalayıp kolyeyi senden alabilirdim. Ama bunu yapmak yerine bir süre seni takip edip gözlemlemek istedim. Seni takip ederken bir başkasının da o kolyenin peşinde olduğunu anladım. İki gün önce gece saatlerinde bu kişi seni ara sokakta kıstırdı. Olayları caddeden izledim ve o kişi kaçarken karşısında beliren bendim. Ardından yanına geldim ve seni kucaklayıp evime getirdim. Eve geldiğimizde sevgilim Noa ‘nın sana olan bakışlarını ve telaşını görmen lazımdı. Sabah Noa beni aradı ve eğer sende istersen, seni de ailemize katmak istiyoruz. Şuan her şey çok anlık ve garip geliyor olabilir sana ama bizim içinde bu durum bir o kadar garip. Hislerimiz doğrultusunda senin hayatını da araştırarak böyle bir karar aldık. Tabi ki son karar senindir.’’ Aden konuşmanın devamında kendisini, Noa’yı ve hayatlarını anlattı. Veronica çaresiz olduğu için onlara karşı bir bağlılık hissetmediği halde kabul etti. Üç gün sonra artık Veronica Cruz olmuştu. Zaman geçtikçe Veronica Aden ve Noa’ya bağlandığını fark etti. Onların yanında yaşamaya başladıktan bir yıl sonra fark etmeden Aden’e baba demişti. O an Veronica ve Aden’in duyguları doruk noktada ve açıklanamaz durumdaydı. O günden itibaren Veronica Noa’ya anne, Aden’e baba demeye başladı. Bir gün Veronica uyandığında evde sadece annesini gördü. Noa’nın elinde mercan yeşili bir mektup vardı ve ağlayarak masa başında onu okuyordu. Veronica mektubu aldığında babasının başında olan problemler sonucu evi terk ettiğini öğrenmişti. Mektubun sonunda çok küçük harflerle Los Santos yazıyordu.
  9. Veronica bunu fark etmişti ama Noa fark etmemişti. Veronica babasıyla yaptığı eğitimleri bırakmadı ve annesiyle eğitimlere devam etti. Babası gittiğinden beri aklında olan tek şey babası için yeterli kapasiteye ulaşıp Los Santos'a gitmek ve onu bulmaktı. Bu süreçte kendisini her anlamda olabildiğince geliştirmişti. Babasının özlemiyle her gün yanıp tutuşuyor ve ona olan siniri bir türlü dinmek bilmiyordu. Veronica hayatında ilk defa bir aileye sahip olmuş ve onlara koşulsuz bir şekilde güvenmişti fakat babasına olan güveni onun gitmesi sonucunda yerlebir olmuştu. Evet Aden'in bir suçu yoktu onları korumak için gitmişti fakat ne olursa olsun sonuç olarak istemeden de olsa Veronica'yı terk etmişti. Veronica'nın Aden'e olan okkalı bir tokat borcu vardı. Annesini peşinden Los Santos'a sürüklemek istemiyordu çünkü Los Santos hakkında araştırma yapmıştı ve Los Santos'un Florida'dan daha pislik bir yer olduğunu öğrenmişti. Dört ay sonra kendisini hazır hissettiğinde gece vakti bavulunu topladı ve annesine duygusal bir mektup bırakarak evi terk etti. Noa bu duruma hiç şaşırmamıştı çünkü olacağını biliyordu. Ne de olsa Veronica Aden'in kızıydı. Veronica kısa bir uçuşun ardından Los Santos'a varmıştı ve hızlıca kendisine sakin bir konumda bulunan bir otelden oda kiralamıştı. Sürekli çevreyi inceliyor ve babasına dair ipuçları arıyordu. Yine dışarıda gezip araştırdığı sırada sokakta yankılanan ikinci adım seslerini fark etti. İçine kuşku düşüren tok sese karşın adımlarını hızlandırmıştı Veronica. Artık daha hızlı nefes alıp veriyordu ve korku duygusunu iliklerime kadar hissediyordu. Arkadaki sesinde Veronica ile aynı tempoda arttığını fark etti. Birinin kendisini takip ettiğinden adı kadar emin olmuştu. Sık sık kafasını çevirerek arkaya bakmaya çalışıyordu. Bakışlarını önüme doğru çevirdiğinde çöp kokan sokağın sonunu aydınlatan lambalardan birisi söndü ve Veronica'ya doğru gelen karartının ne olduğunu anlamasına zaman kalmadan telefonunun fenerini açtı Yaklaştıkça yavaşlayan siyah bir araç gördü. Fenerin ışığı kuvvetli değildi. Araç yanına vardığında bütün camlarının siyah cam filmi ile kaplandığını fark etti. Telefonunun fenerini yavaşça kapattı ve yavaşça cebine bıraktı. Bakışlarını hafif buğulu bir sesle inen arka cama çevirdi. O sırada içinden seçimler diye geçirdi. Hayatta yaptığımız her bir seçimin ileride yaşayacağımız hayatın bir göstergesi olduğunu anlamıştı. Veronica'nın seçimi ise o gün evden ayrılmaktı. Cam tam olarak indiğinde ise tanıdık olan bir ses ismini söyleyerek konuşuyordu. ''Veronica, seni bu saate neden sokak ta görüyorum kızım? '' Gözlerini hafif dolu şekilde konuşan siluete çevirdi tekrardan bakışlarını. Bu ses... annesinin evinde bulduğu siyah renkli kasetin içerisinde olan ses ile aynıydı. Daha sonra bu sesin sahibi ile tanışmıştı Veronica hem de yüzyüze. Bu sesin sahibi meğerse babasının en yakın arkadaşı Chris imiş.
  10. Korkularını bir kenara bırakan Veronica , vücudunun titremesine engel olmak için tırnaklarını avuç içine bastırıyordu. Babasına ve arkadaşlarına karşı güçsüz görünmek istemiyordu. Kendinden emin bir şekilde gırtlaktan konuştu. '' Adımı nereden biliyorsunuz ?'' bu sorunun üzerine Chris arka kapıyı yavaşça açtı ve '' Hadi gel Veronica , bunu daha sıcak bir yerde detaylıca konuşabiliriz.'' dedi. Ardından sağ elini kendisine doğru uzattı. Veronica tereddütlü şekilde Chris'e elini uzattı ve arabanın rahat deri koltuğuna oturdu. Ardından kapıyı kapattı. Yol boyunca Veronica başından geçenleri sakin bir dille Chris'e anlatmıştı. Babasını bulma isteğini, babası gittikten sonraki duygularını, eğitimlerini, Florida'da babası yokken yaptıklarını ve daha nicesini...Araba durduğunda Chris ve Veronica iskelenin ucunda bulunan bir barakaya girmişlerdi. Baraka da Chris , Veronica'nın ısınması için kömür yardımıyla sobayı yakmıştı. Chris , Veronica'nın bu yaşta bu denli şeyler başarabilmesine oldukça memnun görünüyordu. Bunun üzerine babasının ve kendisinin eski anılarından bahsetmeye başladı. En sonunda ise siyah paltosunun içerisinden bir resim çıkardı. Resimde Comet SR marka bir araç bulunuyordu. Kaputunda babası Aden oturuyordu. Fotoğrafın altında ise Beyaz Melek yazısı bulunmaktaydı. Veronica sağ elini uzattı ve fotoğrafı eline aldı. O sırada Chris ''Babanın tek kullandığı araç Beyaz Melekti. Ve bildiğim veriye göre arabanın içerisinde gizli bir kasa bulunmaktaydı. Aracın şimdi nerede olduğunu bilmiyorum ama o arabayı bulabilirsen çoğu sorunun yanıtlanabileceğine eminim Veronica.'' Veronica Chris'in dediklerini dikkatlice dinledi ve başını hafifçe aşağı yukarı salladı. Kendisine yeni bir hedef edinmişti. Beyaz Meleği bulmak... Chris Veronica'yı kaldığı otele bırakıp gitmişti.
  11. Fakat Veronica'nın aklındaki sorular olduğu gibi duruyordu. Aden şuan Los Santos'ta mıydı?, Chris ile Aden hala görüşüyor muydu?, Aden ölmüş müydü?, Ekip dağılmış mıydı ve en önemlisi eğer yaşıyorsa Aden neredeydi? Bu soruları sormamasına karşın Chris'de hiçbir bilgi vermemişti Veronica'ya. Veronica babası ile ilk tanıştıklarında babasının ona verdiği ay ve güneş sembolleri içeren kolyesini boynuna geçirdi ve babasın tarzında giyindi. Şuan yapması gereken Aden'i bulmaktı. Evet Chris bir bilgi vermediyse Aden hala Los Santos'taydı ve Veronica'nın geldiğini biliyordu. Kendisini göstermiyordu çünkü kızının tam anlamıyla olgunlaştığını ve neler yapabileceğini görmek istiyordu. Veronica bu düşüncelerle birlikte amacına ulaşmak için yola koyuldu. Veronica oldukça kararlıydı. Aden'i bulmak için geldiği bu lanet şehir Los Santos'ta ne kadar kalmak zorunda olursa olsun ve başına neler gelirse gelsin babasını bulacaktı. Bulacaktı ve önce ona olan borcunu yani Aden'e atması gereken tokatı atacak sonra saatlerce babasına sarılacaktı. Babasını tekrar bırakmak istemiyordu. Aklındaki tek şey Aden'i bulmaktı sonrasında neler olacağını kestiremiyordu. Veronica'nın asıl hikayesi bu belirsizlik içerisinde başlamıştı. Odasından çıkmadan önce derin bir nefes alıp '' Başarılar Veronica Aden'e kendini kanıtla'' dedi ve odasından çıkıp babasını aramaya koyuldu.