Son birkaç yıldır, içerdiği doğal şeker, enzim, amino asitler, organik asitler karotenoidler, vitamin ve mineraller dolasıyla bal tüketiminde artış olmuştur. Önemli bir antioxidant'tır ve genellikle yiyecek ve içeceklerde kıta katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Balın kimyasal içeriği Silva Et Al’in mükemmel incelemesinde muazzam bir şekilde tasvir edilmiştir. Bal üretimindeki hızlı artış gelişmekte olan birçok ülkenin ekonomisinde önemli bir sektör haline gelse de depolama ve işlenme sürecinde muhtevasında birçok değişikliğe gidildiği için halk sağlığı adına endişe artmaktadır. Dahası kötü tarım uygulamaları ve az miktarda üretilen bal, önemli ölçüde tağşişe(hileye) neden olmuştur. Baldaki hilenin tespiti oldukça zor olup, sıvı izotop oranı kütle spektrometri metodu, elementel izotop oranı kütle spektrometri metodu ve birleştirilmiş kütle spektrometrisi gaz kromotografisi gibi modern analitik yöntemleri gerekmektedir. Mevcut bir çok çeşit analitik yöntemin ve ulusal kaidelerin varlığı sayesinde Avrupa komisyonunu; kalite, güvenlik sistemlerini özellikle genel prosedürlere ve performans kriterlerine uygun geçerli kılınmış methodları uygulayarak, uyarlamış bulunmaktadır. Ballar'ın resmi kontrollerinin onaylanması için laboratuvarlar da üretilen analitik sonuçları, düşük saptama limitleri ve maliyetiyle kısa sürede yapılan analizlerde kusursuz olmalıdır.Balın kimyasının analitiğinde; iletkenlik, şeker içeriği, hydroxymethylfurfural içeriği, diyastaz aktivitesi, asitlik ,nem ve polen çeşidi gibi parametler belirlenmiş olmalıdır. Bu methodlar, uluslararası gıda standartlarında ,AOAC’de ve diğer standartlarda tasvir edilmiş olsa da rutin analitikleri geçerli kılmak zordur. Bu methodlara dayalı olarak, farklı bölgelerden balların farklı polen çeşitlerinin kimyasal muhtevası üzerine bir çok çalışma ortaya konulmuştur. Bu parametlerden; HMF ,diyastaz aktivitesi ve şeker içeriği farklı bal örneklerinin kalite kontrolunde en önemlilerindendir. HMF; Maliard reaksiyonlarında, yiyeceklere termal tedavi uygularken şekerlerin asitli şartlarda direk dehidratasyon'larından doğan ara ürün olarak tasarlanmış furanic bir bileşendir. Dünya sağlık örgütü uluslararası gıda standartları ve Avrupa Birliği baldaki 5-HMF içeriği için maximum kalite seviyesi belirlemiştir. Diyastaz balda bulunan ana enzimlerden biridir. Diyastaz aktivitesi ve HMF içeriği ürünün kalitesini belirlemek adına önemli bir kriterdir. Ayrıca Avrupa Birliği’ne marketlerdeki bal, insanların tüketeceği herhangi bir yiyeceğe eklendiğinde veya bal olarak sunulduğunda şeker oranı kriterini karşılamalı, çiçek balında toplam früktoz ve glikoz oranı %60 dan az olmamalı bununla birlikte sakaroz içeriği %5 den az olmamalı ve çam balında früktoz ve glikoz oranı %45 den az olmamalı ve bununla birlikte sakaroz içeriği %5den yüksek olmamalıdır. Rutin analizlerdeki esas zorluk diyastaz aktivitesi ve HMF içeriğini tespitte tam geçerliliği olan bir method'tur. Şu da bir gerçektir ki , bu methodların resmi olması, laboratuarların analizlerini doğru olarak uyguladığını garantilemez. Bu çalışmanın amacı, ilk kez bu parametler için tam geçerliliği olan bir yaklaşımın gelişimini izah etmektir. Bildiğimiz kadarıyla aynı konu üzerine benze çalışmalar yoktur. Bu methodların kesinliği/netliği, hassasiyeti ve değişkenliği ilk kez hesaplanmıştır. Farklı çiçek balları ve çam balları analiz edilmiş ve toplanan veriler istatiksel olarak düzenlenmiş, bileşim ve kalite kriteri arasındaki ilişkiyle alakalı güvenilir sonuçlar dışarıya aktarılmıştır (gönderilmiştir) Bal arılarının suni karbonhidratla beslenmesi ,HMF içerkli balın tazeliği ve diyastaz aktivitenin bağıntısını incelemek için esas içerik analizleri ve küme analizleri uygulanmıştır.