- Rezervasyon yapmak
- Staff: Hello.
- Merhaba.
- Jack: Hi. Can I book a table for tomorrow evening?
- Selam. Yarın akşam için bir masa ayırtabilir miyim?
- Staff: How many people is it for?
- Kaç kişilik olacak?
- Jack: Three.
- Üç.
- Staff: And what time would you like?
- Saat kaç istiyorsunuz?
- Jack: At half past seven?
- Yedi buçukta olur mu?
- Staff: Let me check ... Unfortunately, you can reserve a table for 8 or half past eight, as we're quite busy tomorrow evening.
- Bir bakayım … Ne yazık ki, yarın akşam oldukça yoğun olduğumuzdan ötürü, saat 8 ya da sekiz buçuk için yer ayırtabilirsiniz.
- Jack: Okay, no problem. Eight, then.
- Peki, sorun değil. Sekiz öyleyse.
- Staff: Would you like a table on the balcony / outside / by the window?
- Balkonda / dışarıda / pencere kenarında mı masa istersiniz?
- Jack: By the window, if possible.
- Pencere kenarında, eğer olabilirse.
- Staff: Okay. May I have your name?
- Tamamdır. Adınızı alabilir miyim?
- Jack: Jack.
- Staff: OK, so that's a table for three at eight tomorrow evening.
- Tamamdır, o zaman yarın akşam 8 için üç kişilik masa diyoruz?
- Jack: That’s right. Thank you, and bye!
- Doğrudur. Teşekkürler ve görüşürüz!
- Staff: Hope to see you soon, bye!
- Sizi yakında görmek üzere, görüşürüz!
- -
- I’d like to make a reservation: rezervasyon yaptırmak istiyorum
- Can I reserve a table for tonight, please?: Bu gece için bir masa ayırtabilir miyim lütfen?
- Could I book a table for 5 o’clock, please?: Saat 5 için bir masa ayırtabilir miyim lütfen?
- I would like a table for two: İki kişilik bir masa istiyorum.
- SÖYLENEBİLECEK İFADELER:
- Could you please tell me when you will be coming?: Lütfen ne zaman geleceğinizi söyler misiniz?
- How many guests will you be in your group?: Kaç kişi olacaksınız?
- How many seats do you need?: Kaç kişilik yer istiyorsunuz?
- How many?: Kaç kişi?
- I would like to make a dinner reservation.
- Akşam yemeği rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
- I would like to make a reservation for Saturday evening.
- Cumartesi akşamı için rezervasyon oluşturmak istiyordum.
- Can I book a table for two for 8 pm, under the name of Jonathan Smith, please?
- Jonathan Smith adına, saat 8 için iki kişilik bir masa ayırtabilir miyim?
- Garson ile Müşteri Arasında İngilizce Diyalog I
- Müşteri: Excuse me, could I see the menu, please?
- (Pardon, menü alabilir miyiz lütfen?)
- Garson: Of course, here you are.
- (Tabii ki de, buyrun.)
- Müşteri: Thank you. What do you recommend?
- (Teşekkür ederim, menüden ne önerirsiniz?)
- Garson: Our lasagna is very popular.
- (Lazanyamız oldukça popülerdir.)
- Müşteri: That sounds good. I’ll have that, please.
- (Kulağa hoş geliyor. Lazanya alayım lütfen.)
- Garson: Would you like something to drink?
- (Yanına içecek bir şey ister miydiniz?)
- Müşteri: Yes, I’ll have a glass of red wine.
- (Evet, bir kadeh kırmızı şarap istiyorum.)
- Garson: Great. Your order will be ready soon.
- (Harika. Siparişiniz birazdan hazır olacaktır.)
- Which dish do you recommend?: Hangi yemeği önerirsiniz?
- Can we see the children’s menu, please?: Çocuk menüsünü görebilir miyiz lütfen?
- Could we see the drinks menu, please?: İçecek menüsünü görebilir miyiz lütfen?
- I’ll take t his one: Bunu alacağım.
- Does this dish contain nuts?: Bu yemek fındık içeriyor mu?
- Is this dish suitable for vegetarians?: Bu yemek vejetaryenler için uygun mu?
- Is this dish suitable for vegans?: Bu yemek veganlar için uygun mu?
- Is this dish halal?: Bu yemek helal mi?
- We’re not ready to order yet. Could you give us a few more minutes, please?: Henüz sipariş vermeye hazır değiliz. Bize birkaç dakika daha verebilir misiniz lütfen?
- We’re ready to order now: Şimdi sipariş vermeye hazırız.
- İNGİLİZCE RESTORANDA SORULABİLECEK İFADELER:
- May I take your order?: Siparişinizi alabilir miyim?
- What would you like to start with?: Ne ile başlamak istersiniz?
- Do you want a salad with it?: Yanında salata ister misiniz?
- Do you want vegetables with it?: Yanında sebze ister misiniz?
- Would you like any sauces with that?: Yanında sos ister misiniz?
- What would you like for dessert?: Tatlı olarak ne istersiniz?
- Would you like any coffee?: Kahve ister misiniz?
- I am sorry we are out of that today: Kusura bakmayın, ondan ne yazık ki kalmadı.
- What would you like to drink with your meal?: Yemeğin yanında ne içmek istersiniz?
- Is everything OK with your meal?: Yemeğinizle ilgili her şey yolunda mı?
- Are you ready to order?: Sipariş vermek için hazır mısınız?
- May I take your plate?: Tabağınızı alabilir miyim?
- How would you like your steak cooked?: Bifteğinizin nasıl pişmesini istersiniz?
- Would you like anything else?: Başka bir şey ister misiniz?
- Would you like to order anything else?: Başka bir şey sipariş etmek ister misiniz?
- Would you like to see our dessert menu?: Tatlı menümüzü görmek ister misiniz?
- Would you like some desserts afterwards?: Yemekten sonra tatlı alır mısınız?
- Is that all?: Hepsi bu mu?
- Restoranda İngilizce Hesap İsteme
- Could I have the check, please?
- Hesabı alabilir miyim lütfen?
- We’ll take the check.
- Hesabı alayım.
- I am ready to pay the bill.
- Hesabı ödemeye hazırım.
- We’re going to split the bill.
- Hesabı bölüşeceğiz.
- Can we have separate checks?
- Ayrı fiş alabilir miyiz?
- Do you accept credit cards?
- Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
- Could we have the bill, please?: Hesabı alabilir miyiz lütfen?
- How much is it?: Fiyatı nedir?
- Could you check the bill for me, please? it doesn’t seem right: Faturayı benim için kontrol eder misiniz lütfen? Doğru görünmüyor.
- l’l think you may have made a mistake with the bill: Sanırım faturada bir hata yaptınız.
- Can I pay by credit card?: Kredi kartı ile ödeyebilir miyim?
- I’ll pay in cash: Nakit ödeyeceğim.